Ünal Büyükaycan: Yokluklar Devrinin Unutulmaz Basketbolcusu

Basketbol tarihimizde iz bırakan isimlerden biri olan Ünal Büyükaycan, 1937’de İzmir, Karşıyaka’da doğdu. Ailesi aslen İstanbul Kasımpaşalıydı. Ünal dünyaya geldiği sırada, babası İzmir Defterdarı olarak görev yapıyordu. İlk gençlik yıllarında bile uzun boyu ve sağlam fiziki yapısıyla dikkat çeken Ünal, basketbola Karşıyaka Ortaokulu’nda okuduğu sırada başladı.

Ünal gibi geleceğin milli basketbolcusu olacak, mahalle ve okul arkadaşı Ekmel Totrakan aşağıdaki fotoğraf için şu satırları yazmış: “Bu fotoğraf o zamanlar İzmir’in tek plajı olan İnciraltı plajlarında, herhalde ortaokul zamanımızda, diğer bazı okul arkadaşlarımızla birlikte çekildi. Ünal’ı belirtmeğe gerek yok, en uzun boylumuz. Vücudunun üst kısmının güzelliği!!! nedeni ile kendisine “müselles-üçgen” Ünal derdik. O da arada sırada kasıldığı kadar kasılır, bize üçgenini göstermeye çalışırdı. Solundaki de bendeniz. Diğer ayaktakiler, soldan sağa: Kühut Alanyalı, rahmetli Tomru. Soldan sağa  oturanlar: Erol Beşikçioğlu, Çıta Ünal.”

1955-56 sezonu henüz 18 yaşındaki genç Ünal için büyük başarılarla dolu olarak geçti. Pivot olarak yer aldığı Karşıyaka Lisesi takımı, okullar arası İzmir basketbol şampiyonu oldu. Ardından bazı lise arkadaşlarıyla birlikte oynadığı Karşıyaka A takımı, İzmir şampiyonluğunu kazandı ve Türkiye Birinciliğine katıldı. Bu şampiyona, bir bakıma Ünal’ın hayatının akışını belirledi. Her ne kadar takımı,  Galatasaray, Fenerbahçe, Modaspor ve Ankaragücü’yle oynadığı maçların hepsini kaybedip sonuncu olsa da, genç Ünal uzun boyu ve iyi oyunuyla dikkat çekti.

1955-56 İzmir basketbol şampiyonu Karşıyaka Lisesi. Şampiyonluk kupası Ünal Büyükaycan’ın elinde.
Genç Ünal, Karşıyaka’da oynadığı dönemde, İzmir Karması ile Amerikalı denizcilerin Şirinyer’deki NATO salonunda yaptığı maçta.

Mayıs’ta oynanan Türkiye Birinciliğinin ardından Galatasaraylı yöneticiler onu Galatasaray’a gelmeye ikna etti. Haziran ayında da, Amerikalı antrenör Samuel Fox tarafından Milli Takım aday kadrosuna seçildi.

İstanbul’a geldiği sırada henüz liseyi bitirmediğinden, Galatasaray yöneticisi Osman Solakoğlu tarafından Kabataş Lisesi’ne yazdırıldı.  İlk aylarda evinde kaldığı Yalçın Granit onun iyi bir basketbolcu olarak yetişmesi için büyük çaba harcadı. Ünal, 1957-58 sezonunda Galatasaray’da, ilk İstanbul Ligi şampiyonluğunu yaşadı. Milli formayı da ilk kez bu sezon, 12 Eylül 1957’de İstanbul’da, Romanya’yla oynanan maçta giydi. Bunun ardından Milli Takım’ın değişmez oyuncusu olarak, 10 yıl boyunca hemen hemen bütün milli maçlarda görev yaptı.

Galatasaray’a geldiği ilk sezonda (1956-57). Soldan sağa ayaktakiler: Ali Kazaz, Şevki Tokmakoğlu, Şevket Taşlıca, Yani Tomaidis, Ünal Büyükaycan, Özer Salnur. Oturanlar: Üner Erimer, Tunç Erim, Yalçın Granit, Savan Zorlu.

1958 yazında takım arkadaşı Şengün Kaplanoğlu ile birlikte, o yılların iddialı takımlarından Modaspor’a transfer olması büyük olay yarattı. Fenerbahçe’den de Altan Dinçer’i kadrosuna katarak, bir tür “Dream Team” kuran Modaspor, 1958-59 sezonu İstanbul Ligi şampiyonu olarak yaptığı flaş transferlerin ödülünü aldı. Ünal Büyükaycan ise ertesi sezon Galatasaray’a döndü ve bu kez eski kulübüyle Türkiye Şampiyonluğu sevincini yaşadı.

Boyları 2 metrenin altında olmasına karşın, o devirde Türkiye’nin en uzun basketçileri bu karede yer almış. 1958-59 sezonunda oynanan Modaspor-Fenerbahçe maçında Ünal Büyükaycan, Tuncer Kobaner (16) ile ribaunt mücadelesinde.

1959-60 sezonunda Türkiye Şampiyonu olan Galatasaray. Soldan sağa ayaktakiler: Tuğrul Demir, Tunç Erim, Özer Salnur, Ünal Büyükaycan, Ali Kazaz. Oturanlar: Hüseyin Kozluca, Savan Zorlu, Üner Erimer, Yavuz Demir, Şamil Arslan.

1961 yazında askerlik görevine başlayan Büyükaycan’ın yeni takımı Ankara’nın geçmişte Türkiye şampiyonlukları kazanmış ekibi Harp Okulu’ydu. Galatasaray’dan arkadaşı Üner Erimer’le birlikte formasını giydiği Harp Okulu takımının 1962-63 sezonunda Ankara şampiyonu olup Türkiye Birinciliği’ne katılmasında önemli rol oynadı. Böylece İzmir ve İstanbul’dan sonra Ankara Ligi’nde de şampiyonluk yaşayarak ilginç bir istatistiğe imza attı.

Karşıyaka’da oynadığı dönemde açıkhava hentboluna aşina olan Ünal Büyükaycan, Harp Okulu hentbol takımında da yer almıştı. Takdirnamenin altındaki imzalar ise spor ve siyasi tarihimizin önemli isimlerine ait.

1963 yazında askerlik görevi sona eren Büyükaycan bir kez daha eski kulübü Galatasaray’a döndü ve 1963-64 sezonunda bir Türkiye şampiyonluğu daha gördü. 1964 Şubat’ında Galatasaraylı milli voleybolcu Ayda Caner’le evlendi. 

1964-65 sezonu başladıktan kısa bir süre sonra Belçika’ya giden Ünal Büyükaycan, yaklaşık bir buçuk yıl boyunca, Standard Liege takımında basketbol oynadı. Galatasaray kulübü 1966 Mart’ında son kez düzenlenen Türkiye Birinciliği maçları için onu Belçika’dan getirtti. Büyük çekişme içinde geçen turnuvada beşer galibiyet ve üçer mağlubiyet alan Galatasaray, İTÜ, Fenerbahçe ve Kolej arasındaki sıralamayı averaj belirledi. Ertesi sezon başlayacak Deplasmanlı Lig dolayısıyla 1966’da tarihe karışan Türkiye Birinciliği’nin son şampiyonu Galatasaray oldu.

Belçika’da, Standard Liege’in bir maçında.

Ünal Büyükaycan 1966-67 sezonunda, toplam beş yıl formasını giydiği Galatasaray’dan ayrıldı ve İstanbul Mahalli Küme’de mücadele eden Beşiktaş’a geçti. O sezon PTT’den Ateş Çubukçu, İren İmre, Fehmi Sadıkoğlu ve Fenerbahçe’den Tuğrul Kudatgobilik’i de transfer ederek güçlü bir kadro kuran Beşiktaş, Mahalli Lig şampiyonu olarak Türkiye Deplasmanlı Ligi’ne yükseldi.

Beşiktaş 1968-69. 10: Fehmi Sadıkoğlu, 4: Ümit Nacaroğlu, 13: Ateş Çubukçu, 12: Ünal Büyükaycan, 14: Osman Kerimol.

55 kez milli formayı giyen Ünal Büyükaycan 6 Aralık 1966’da, Spor ve Sergi Sarayı’nda oynanan Uluslararası Boğaziçi Turnuvası final maçı öncesinde, 50’nin üzerinde milli olan diğer arkadaşlarıyla birlikte, Devlet Bakanı Kamil Ocak’tan altın madalya aldı. 1966 yılının, onun için önemli bir başka olayı da, geleceğin milli basketbolcusu, oğlu Ömer’in dünyaya gelmesiydi.

50 kez ve üzeri milli olan basketbolculardan bir grup, madalya aldıkları törende. Soldan sağa: Altan Dinçer, Ünal Büyükaycan, Mehmet Baturalp, Turhan Tezol, Nedret Uyguç.

Beş sezon Beşiktaş’ta oynayan Büyükaycan, 1970-71 sezonu sonunda basketbolu bıraktı. Ligde hep orta sıralarda yer alan siyah-beyazlı takım, onun basketbolu bıraktığı sezon, başarılı bir performans sergiledi ve Türkiye Kupası’nda finale yükseldi. Beşiktaş formasını son kez 4 Kasım 1971’de, Atina’da giydi ve AEK ile oynanan Avrupa Kupa Galipleri Kupası ilk tur maçında kısa bir süre yer aldı.

Ünal Büyükaycan Beşiktaş’ta oynadığı dönemde, 1968’de kurulan Eczacıbaşı basketbol takımının antrenörlüğünü üstlendi. İstanbul Mahalli Dördüncü Kümede yolculuğuna başlayan takımını Birinci Kümeye kadar yükseltti. 1971’de teknik direktörlüğe getirilen Yalçın Granit’in yardımcılığını yaptı. Bu döneme ait ilginç bir not da, 1968-69 sezonunda İstanbul Mahalli Üçüncü Kümede mücadele eden Eczacıbaşı voleybol takımında yer almasıydı.

Eczacıbaşı’nın 1968-69 sezonundaki ilk basketbol takımı.

Beşiktaş’ta basketbolu bırakan Büyükaycan, ertesi sezon (1971-72) siyah-beyazlı kulüpte teknik direktör olarak görevlendirildi. Sezonun başlamasına birkaç gün kala Aydan Siyavuş istifa edince, antrenörlüğü de üstlendi. Beşiktaş basketbol takımı o güne dek en başarılı derecesini alarak ligi ikinci sırada bitirdi. Bu arada, 19 Nisan 1972 gecesi, eski sporcu arkadaşlarının katılımıyla görkemli bir jübile gecesi yapıldı. Bu, Beşiktaş kulübünün bir basketbolcusu için yaptığı ilk jübileydi. 1972-73 sezonunda da koçluğunu sürdüren Büyükaycan yönetiminde Beşiktaş bir kez daha Türkiye Kupası’nda final oynadı, ancak kupayı Kolej’e kaptırdı. Aynı dönemde Eczacıbaşı’nda, Yalçın Granit’in yardımcılığını sürdürürken, 1974-75 sezonu ortasında Granit’in ayrılmasıyla birlikte takımın koçluğuna getirildi. Sezon sonunda Eczacıbaşı’ndan ayrılıp Beşiktaş’a döndü ve basketbol takımının menajerliğini üstlendi.

Büyükaycan basketbol oynadığı dönemde “Türkiye’nin en iyi pivot müdafii” olarak tanımlanmıştı. Nitekim Yalçın Granit de Milliyet gazetesindeki bir yazısında, Nedret Uyguç ve Ünal Büyükaycan’dan bahsederken bu konuya değinmişti: “İsteseydi Avrupa’nın en iyi hücum pivotu olurdu diyebileceğimiz Nedret’e karşılık Ünal’ın merakı başkaydı. O atmaktan çok attırmamaktan zevk alıyordu. Rakibine top aldırmayınca, sayı attırmayınca veya eldeki topu çalınca neşesine son yoktu. Öyle böyle değil, nice namlı pivotları Ünal “kaput” çıkarmıştır spor hayatında. Hele hiç unutmam, yıllar önce Türkiye’ye Galatasaray’da oynamak için 2.07’lik Ted isminde meşhur bir Amerikalı pivot gelmişti. Adam daha mevsim bitmeden, Ünal’ın markajından bıkıp, “sayı atma zevkim kaçtı” diye bırakıp gitmişti.”

Yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayan Ünal Büyükaycan 14 Mayıs 2018’de hayata veda etti. Hayat hikayesini çocukluk arkadaşı, milli basketbolcu, emekli Koramiral Ekmel Totrakan’ın, onun vefatı ardından yazdığı satırlarla noktalayalım: “Değerli Dostlarım. Basketbolumuzun “Puşi Ünal’ı, Karşıyaka Ortaokulu’ndaki sınıflarımızın, kamplarımızın, soyunma odalarımızın neşesi, basketbolda hook-jump stilinin sahibi, yokluklar devrinin unutulmaz basketbolcularından, zamanında rakibim, zamanında takımdaşım, Karşıyaka’dan sokak arkadaşım sevgili Ünal Büyükaycan’ı, kısa bir zaman önce sonsuzluğa uğurladığımız sevgili Mehmet Baturalp’in arkasından kaybettik. Bizim nesil yavaş yavaş Tanrımız’ın huzurunda takım kurmağa başladı. Tanrım tüm basketbol camiasına, sevenlerine, geride bıraktığı dostlarına ve özellikle vefakâr eşi arkadaşım sevgili Ayda ve biricik oğlu Ömer’e de sabırlar versin, Tanrım’ın rahmeti üzerine olsun. Nurlar içinde yat sevgili kardeşim.”

Ünal Büyükaycan’ın albümünden

1959 Avrupa Şampiyonası’na hazırlık için Romanya’yla İTÜ açıkhava sahasında yapılan maç.
1959 yazında İstanbul Mithatpaşa Stadı’nda yapılan Avrupa Şampiyonası’nda, Finlandiya maçı.
1956 Eylül’ünde Avrupa turnesinden Ankara gemisiyle dönen Galatasaray basketbol kafilesi, efsanevi kaptan Şefik Gogen’le bir akşam yemeğinde. Kaptanın iki yanına Ali Uras ve Turgut Atakol oturmuş. Sağ alt köşede Yalçın Granit görülüyor. Onun yanındaki genç Ünal Büyükaycan.
11 Aralık 1960’ta, Pire’de Olimpiakos ile oynanan Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası ilk tur rövanş maçı.
Aynı müsabakanın ilk beşi. 15: Ali Kazaz, 12: Ünal Büyükaycan, 11: Özer Salnur, 13: Üner Erimer, 7: Ercan Devekuşuoğlu.
Bir milli takım kampında gezinti. Soldan sağa: Şengün Kaplanoğlu, Uğur Erel, Turhan Tezol, Tunç Erim, Ünal Büyükaycan.
29 Mart 1959’da oynanan Polonya-Türkiye maçı.

Ünal Büyükaycan: Yokluklar Devrinin Unutulmaz Basketbolcusu” üzerine bir yorum

  1. Birlikte çalışma şansına sahip olduğum iyi kalpli Ünal Buyukaycan nurlar içinde uyu. Mekanın cennet olsun inşallah

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.