1960’lı yıllarda Türkiye Birinci Ligi’nde top koşturan bir futbolcu daha, geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız bu dünyadan göçtü. O yıllarda, liglerimizin en üst kademesinde beş takımla temsil edilen İzmir’in tarihî kulüplerinden Altınordu’nun forvet hattında oynayan Yılmaz Dinçer’di bu futbolcu. Birkaç sene önce, benim gibi futbol tarihine meraklı arkadaşım Orhan Berent’le birlikte, merhum Erkan Velioğlu’yla görüşüyorduk. Bir müddet sonra bulunduğumuz mekâna, çok zayıf ve halinden hasta olduğu anlaşılan bir beyefendi girdi. Erkan Velioğlu bu beyefendinin takım arkadaşı Yılmaz Dinçer olduğunu söyledi ve onun futbolculuk vasfını şu sözlerle özetledi: “Metin Oktay’dan sonra Türkiye’nin en iyi üç santrforundan biriydi.”

O gün Yılmaz Dinçer’in hayat hikâyesini de kısaca dinlemiştik. 1939’da dünyaya gelmiş, lisanslı olarak 1956’da, Zonguldak’ın en eski kulüplerinden Kömürspor’da oynamaya başlamıştı. Henüz ne Milli Lig’in ne vilayet kulüplerinin kurulduğu o yıllarda, Kömürspor Zonguldak’ın en güçlü takımı olarak dikkati çekiyordu. Bu kulüpte oynadığı futbolla başarılı olan Yılmaz Dinçer, Zonguldak karmasına da seçilmişti. 1960 Haziran’ında düzenlenen ve İstanbul kulüpleri dışında Adapazarı, İzmit ve Zonguldak karmalarının katıldığı Cemal Gürsel Kupası maçlarında, İstanbul İnönü Stadı’nda mücadele etmişti.

1960-61 sezonunda Altınordu’ya transfer olan Yılmaz Dinçer, özellikle ertesi sezon takımının hemen hemen tüm maçlarında oynamış ve 48 golün 13’ünü atarak büyük katkı yapmıştı. İzmir’e geldiği ilk yıl, bekâr oyuncuların kaldığı lojmandaki oda arkadaşı Melih Garipler, onun hareketli ve iyi bir santrfor olduğunu, özellikle kafa toplarında çok etkili olduğunu belirtiyor. İki kanattan yapılan ortaları iyi takip edip pozisyon alması sayesinde, kafayla pek çok gol atmış Yılmaz Dinçer.

1962-63 sezonunda Karşıyaka’dan transfer edilen Yılmaz Doğangenç’ten (Kalaycı Yılmaz) birkaç yaş küçük olduğu için gazetelerde ismi Küçük Yılmaz olarak geçmeye başlamış. 1963-64 sezonunda gol sayısı azalsa da, özellikle Altınordu’nun düşme endişesi yaşadığı ligin ikinci yarısındaki kritik maçlarda attığı gollerle takımına önemli puanlar kazandırmış. 1964-65 sezonunda geçirdiği ağır sakatlık yüzünden hiç forma giyemezken takımı Altınordu da Türkiye İkinci Ligi’ne düşmüş. Altınordu 1965-66 sezonunda mücadele ettiği İkinci Lig’den tekrar Birinci Lig’e çıkarken, Yılmaz Dinçer de attığı gollerle bu başarıda önemli pay sahibi olmuş.

Büyük Yılmaz Doğangenç (solda) ve Küçük Yılmaz Dinçer.
(Yeni Asır)

Altınordu’nun tekrar Birinci Lig’e yükseldiği 1966-67 sezonu, Yılmaz Dinçer’in de kırmızı-lacivertli takımdaki son sezonu olmuş. Kulüp başkanı Candoğan Sakaoğlu ile yaşadığı bir ihtilaf yüzünden takımdan ayrılmış. 1967-68 sezonunda İkinci Lig’de mücadele eden İzmir ekibi Ülküspor’da forma giymiş. Bir süre de İzmir’in köklü amatör kulüplerinden Yeşilova’da mücadele etmiş. Fakat kendi ifadesiyle futboldan soğuduğu için 30 yaşına varmadan sahalara veda etmiş. Ardından on beş yılı İstanbul Beşiktaş’ta olmak üzere, yirmi beş yıl boyunca taksi şoförlüğü yapmış.


Son yıllarında ciddi bir böbrek rahatsızlığı geçiren Yılmaz Dinçer, tanıştığımız o gün hastalığın verdiği aşırı kilo kaybından muzdaripti. Daha sonra, solunum yollarından da ciddi sorunlar yaşadığını öğrendik. Melih Garipler’in ifadesiyle “çok saf ve temiz” bir insan olan Yılmaz Dinçer yaşadığı bu dertler yüzünden, erken denebilecek bir yaşta, 29 Kasım 2017’de son nefesini verdi.



